Sayfalar

15 Ekim 2012 Pazartesi

Mim: Tanıma Soruları Detaylı

Sorularıma karşılık beklemediğim tarz sorular aldığım arkadaşım  Akain 'e selam olsun ^^ Canımcım bu sorduğun sorulara sen de yanıt ver bakalım ^o^ Merak ediyorum pika pika
En sevdiğin hava durumu şekli?
"Feel the rain on your skin" felsefesi gereği yağmurlu havayı teninde hissetmek kadar güzel ve insanı özgür kılan başka bir şey var mıdır acaba. 


Yağmurlu havanın yeri apayrıdır ah şu yağmurlu günler de bir de trafik kabusu olmasa. En en sevdiğim hava şekli ise kuşkusuz, hani hava güneşlidir kararmamıştır, sağanak değil de hafif hafif çiseler.. İşte o. Hatta böyle havalarda hep çift gökkuşağına rastlarım ^^ Çift gökkuşağının mutlaka bir anlamı vardır olmalı. Bunu iyiye yorarak kötü şeyleri görmezden gelelim ~~
En sevdiğin yemek?
Bu soruyu en sevdiğin menü olarak değiştiriyorum. Çünkü kendime bu soruyu sorduğumda ayrılmaz bir bütün olarak menü canlanıyor gözümde ^^ Kuru fasülye, pirinç pilavı, yoğurt, soğan. Bunlar benim için ayrılmaz.Bu arada acıktığımı hissediyorum ~~
En sevdiğin tatlı?
Her tatlı benim için favoridir. Ancak annemin yaptığı elmalı pasta ya da elmalı turta mı desek bilemedim onu pek bir severim ^^
Hayatında hep gezip görmek isteyeceğin şehir neresi?
St. Petersburg, Atina, Roma, Venedik, Seoul.. Buralar hep ışıklı şehirler olarak kaldı aklımda. Türkiye'den nereler olabilir? İstanbul'u gezdim ama tekrar gezmek istiyorum. Karadeniz ve Ege'yi de merak etmekteyim.
Ev alacak olsaydın nereden almak isterdin ve niçin?
Ev alacak olsaydım ailemden uzak kalmayacağım ve aynı zamanda iyi bir yatırım aracı olabilecek bir yerden alırdım. Çünkü ailesiz olmaz ee para da lazım.
Hangi sanat dalında başarılı olmak isterdin?
Dans ve mimarlık çok güzel olurdu. Dans videoları izlemekten ve her yapının mimarisini incelemekten bir hal oldum ^^
Özel bir yeteneğin olsa bu ne olurdu?
Bakışlarımla yıldırım etkisi yapma olabilirdi. Nasıl? Mesela birine sinirlendiğimde, zaten doğal halim olan somurtkan duruşumla o insanın etrafında yıldırımlar çakması gibi bir şey olabilirdi. Hoş da olurdu. Hak eden dolu insan var.
10 kere okusam bu kitabı gene bıkmam dediğin bir kitap var mı?
Bir kitabı 10 kez okuyacak zamanım olsa Kemikler Şehri serisini baştan tekrar tekrar okurdum. Olay betimlemeler falan yerli yerinde.
Hayatında değer verdiğin kaç kişi var?
Hayatta herkese gereğinden çok değer veririm ^^ İşte bir kısmı buna değmez de neyse artık. 

En sevdiğin tiyatro oyunu?
Bu soruyu en sona bırakmamdan da anlaşılacağı üzere. Üzgünüm yok böyle bi' şey T.T Tiyatro kültürüm yok benim p.q

7 Ekim 2012 Pazar

Mimlemeden gitmek olmaz: Favori

Bir sürü sorularla karşınızdayım ^^ Akain seni seçtim pika pika ~~




1) Şimdiye kadar en beğendiğin kitap?
2) Favori rengin nedir?
3) Uğurlu sayın var mı? Varsa kaç?
4) En sevdiğin hayvan?
5) Favori içeceğin?
6) Favori çiçek?
7) En beğendiğin aktör/ aktris?
8) Uğurlu günün var mı? Varsa hangi gün?
9) En beğendiğin şarkıcı/grup?
10)En sevdiğin şarkı?

Mim: Uzun Yolculuk

Mim geleneğini ilk olarak başlattığım arkadaşım Akain 'e beni mimlediği için teşekkür ederim ^^ Kamsahamnida & Arigato gozaimasu 



Uzun bir yolculukta en çok nelerden hoşlanırsın ve en çok nelerden nefret edersin?

Tamam dökülüyorum.
Engelleyici unsurlar olmadığı takdirde en güzel şey kitap okumaktır. Ben hızlı kitap okuyamıyorum; ama ne kadar okusan kardır zihniyetiyle 30-40 sayfa bile okuduğumda vaktim değerlenebiliyor.



Her zaman yaptığım, maksimum fayda beni en çok tatmin eden de müzik dinlemek. İnsanlardan bir anda uzaklaşıyorsun, herşey bir kenarda kalıyor. Tüm sıkıntı, dert, stres.. Ayrıca vaktin nasıl da çabuk geçtiğini kavrayamıyorsun.

Gelelim yolculukta en çok nefret ettiğim, yolculuğu adeta çekilmez kılan şeylere



Bebek ağlaması, cak cak sakız çiğneyen arka koltuktaki adam, bağırarak konuşan bir kadın, yan koltukta şişman birinin yayılarak oturması... Bunlar aslında bir kaçı. Bir de yalnızken hiç çekilmiyor. İnsan yanında konuşacağı en azından bir şeyler soracağı birini arıyor.

24 Eylül 2012 Pazartesi

Mim: Rüyanda kimi gördün? Neler oldu?




Mim'i ilk kez deniyorum. Takip ettiğim bir kaç blogda gördüm. Kim icad etti bilmiyorum; ama eğlenceli görünüyor. Benim arkadaşlarım bu tarz şeylerle ilgilenmezler. Her neyse.. Mim ne peki? Karşılıklı pas gibi bi' şey. Bakalım deniyorum ^^ Başlıyorum

Rüyamda kimi gördüm? Neler oldu? ^^ 




Rüyamda Shin Min Ah ve 2 tane ismini bilmediğim çekik erkek vardı. Bir ara Shin Min Ah'ın rolünü mü kaptım öyle bi' şeyler oldu tam hatırlayamıyorum. Çekik erkeklerden biri eğlenceli bir tipti, diğeri de aksine ağır, havalı bir o kadar da ukala bir tipti. Shin Min Ah tabi bu ikisinin arasında ne yapacağını bilemedi. "Shin Min Ah, bak eğlenceli olan daha samimi. Onu seçmelisin." diyordum kendi kendime. Olayları bir gözlemci edasıyla izliyordum ki bir anda Shin Min Ah'ın yerine geçiverdim. 





"Olaylar olaylar olaylar! (bkz.Leyla ile Mecnun'daki İsmail abi tipi) " diye anlatmayı gerçekten çok isterdim. Tam karar sırası ben de 2 seçenek arasında hafif düşünüyorum, en heyecanlı yerde uyandırılmak kadar acı bir şey yoktur T.T bu arada, uyandım. Bitti rüya :/

AkaiN canımcım, bakalım sen rüyanı hatırlıyor musun?

12 Eylül 2012 Çarşamba

Uzun Zaman Sonra

Uzun zaman sonra yazıyorum. Yazdıklarımı da siliyorum. Çok şey değişmiş. Zaman beni de değiştirmiş. Yazdıklarımın bir kısmını beğenmedim. Neden böyle yaptım, ben de bilmiyorum. Tek değişmeyen şey blogda rengarenk hava sabit kalsın istedim. Blogda hikayelerimi yayınlamayı planlıyorum. Yine günlük tarzında bir kaç şey yazarım herhalde. Emin değilim. Günlük zor biraz. Blogun adını da değiştirebilirim. Her şeye hazırlıklı olun ^.~

23 Şubat 2011 Çarşamba

Karmaşık Bir Gün

Bunları yazarken belirtmeliyim ki gerçekten şaşkınlık içindeyim.
Aslında yazacaklarım benim kişisel sorunlarım olabilir. Biraz sonra anlatınca anlaşılacaktır.

Yok böyle bir şey diyorum.
Satıcıya tekrardan bir yer sormaya gittim.
Adam direk sulanmaya başladı: ‘Ah canım benim. Yazık sana bulamadın mı?’
Ben: ‘Ehh.. ’
Adam: ‘ Bak canım şu binadan say 7.binanın altında olucak ’
‘Ya nerden canın olduk’ demeyi akıl etmek nedense aklıma gelmez bir türlü. Tanımıyorsun etmiyorsun beni! Ben zaten hiç tanımıyorum seni!
Neyse ben hala kendi kendime adamın iyi niyetli olduğunu söyleyeyim. Kötü düşünmeyeyim.

Bir insan rahat rahat alışveriş yapamayacak mı?
Satıcı ile alıcı arasındaki en fazla diyalog nedir diye düşünüyorum. Hah şu olabilir belki de
-Merhaba.
+Merhaba. Yardımcı olabilir miyim?
-Ben kore dramalarına bakmıştım.
+Yok maalesef / var getiriyim
-Hmm.iyi günler / teşekkürler.iyi günler.

Ne kadar uzayabilir ki birbirini tanımayan insanların arasındaki konuşma?
-Merhaba
+Merhaba. Yardımcı olabilir miyim?
-Ben kore dramalarına bakmıştım.
+Bakamazsın. Çünkü göstermiyoruz.
-(ooops..) Nasıl yani! Geçen bakmıştım.
+Ben hatırlamıyorum. Biz sadece katalogdan gösteriyoruz.
- Hatta siz de vardınız. Birçok drama, anime falan almıştık arkadaşımla?
+Nasıl unuttuğumu bilemiyorum gerçekten. Siz oturun katalogdan bakadurun.
=NOT: Bu sırada müşteri arkadaşına hangi dramaların satıldığını mesaj çekmeye başlamıştır. Bu durumu fark eden satıcı meraklanmıştır. Müşteri de açıklama yapma gereği duymuştur =
-Arkadaşıma mesaj çekiyorum da hangilerini önerir diye. Bir sakıncası yoktur umarım ?
+Yok yok. Ama istersen ben de tavsiye de bulunabilirim. Bak mesela Hana Yori Dango gerçekten çok tatlı. ( NOT: Erkeklerin yemekler dışında bir şeye ‘tatlı’ demesi garip geliyor bana. Ender duyduğum zamanlardan biri olsa gerek bu. ) İzlemediysen mutlaka izle.
-İzledim onu. Evet gerçekten güzeldi.
+ xxx’ i izledin mi?
-Yok.
+ Peki yyy’i izledin mi?
-Yok izlemedim.
+ ( içinden heralde ‘’öl o zaman’’ diyordur.  ) Ehhh. Seni daha fazla yormayım o zaman.
-(sessizlik)
+Peki Avatar’ı izledin mi?
-Hani şu bildiğimiz çocuklar için olanı mı?
+Ne ne ne?! Çocuklar için olanı mı? Ben Avatar’ı çok sevmişimdir.
-Olabilir.
+Ne yani? ( Adam gülmeye başlamıştır. )
-ne yani ne?
+Sence ben çocuk muyum?
-( Müşteri boş bulunmuştur ) Bilemem.
(Ve sonra müşteri ne dediğinin farkına varır. Gülmemek için kendini zor tutar. Ama pek başarılı olduğu söylenemez. xD )
+Sen bana çocuksun diyorsun yani? ( Adam beklemediği bir cevap almıştır. )
-Yaa öyle demedim.
+Dedin. Üstelik çok kötüsün
-Nee ?
( NOT: Bu sırada müşterinin arkadaşından mesaj gelmiştir bile. Müşteri mesajı okurken )
+Mesajına bakabilir miyim?
(NOT:  Hooop ne oluyoruz durumu xD )
-Yaniiii…
(Ne desem modu :D )
+Geçenki arkadaşın mı?
-Evet.
( Sanane denilebilicek bir durum :D  )
+Özel değilse bakabilir miyim? ( Adam gülmektedir. )
-Al bak.
Müşterinin arkadaşından gelen mesajı kız gibi okumaya başlar satıcı
+A Love to Kill iidir ama brz eski bi kickbokscu ile ünlünün aski,1litre of tears da iidir
….
Bu ne ya böyle yorum mu olur? Arkadaşın ne biçim yorum yapmış. Bu iidir bu da iidir o da iidir. Ben sana daha çok yardımcı olurum.

-Tamam sen ne diyorsun?
+Ama artık yardımcı olamam.
-Ee neden?
+Çünkü sen kalbimi kırdın.( Yapmacık ağlamaklı bir haldedir. )
-Aaaa.Naptım?
+Avatar’ı beğenmedin.
-Yaaa off..
+Anime izler misin?
-İzlerim.
+Neleri izledin?
-Death Note, Elfen Lied…
+Aaaa Death Note mu?
-Evet.
+Sen Death Note’ u sevdin mi?
-Evet bayıldım hatta.
+Ve şimdi Avatar’ı beğenmiyorsun?
-Yaa beğenmemek değil de…
+Gerçekten anlamıyorum seni çok garipsin.
( NOT: Sanki anlaması gerekiyordu?! )
-Yaa mangasını da okumuştum. Heralde ondan.
+Ondandır ondandır. Yoksa Avatar’ı sevmeyen Death Note’u sevemez.
-Şu Coffie Prince nasıl?
+Çok tatlı. Kesinlikle izlemelisin
[ Müşterinin arkadaşının yorumlarını ( iyidir iyidir ) beğenmeyen insandan daha farklı bir yorum(!) :D ]
-Bunların hepsini izledin mi ki? +Yok izlemedim ama fikir sahibiyim. Başka alacak mısın?
(Aaaaaah durumu :D )
-My girl nasıl?
+O da tatlı. İzle bunları. Sonra tavsiyelerim olucak sana
-Tamam o zaman bunları alayım.
Adam dvdleri uzatır.
+İyi günler.
-İyi günler.

Bu arada anlaşılmıştır zaten benim müşteri olduğum. Tabi bazı suçlarım var kabul. Yani belki de suç bile değildir.  Çünkü bu konuda bireylerin birbirlerinden farklı yorumları olacağına inanıyorum. Ama alışılmamış bir durum benim için. Düşünsenize tanımadığınız adam size ‘Canım’ diyebiliyor ve diğer bir adam ( bu adamı da tanımıyorsunuz ) kendisinin kalbinin kırıldığını ve sizin kötü biri olduğunuzu söyleyebilme cesaretini gösterebiliyor. Kimseyi suçlamıyorum. Ama olanların ve erkeklerin  garip olduğu kesin.